5 Ocak 2014 Pazar

Arşimet




Ne zaman acilde, ambulansta ya da hastanede görevi başında bir doktor darp edilse, ne zaman değerli bir bilim adamının bir tinerci tarafından katledilebilme olasılığı endişesi aklıma gelse, hep Arşimet’in hazin sonu gelir aklıma...
Gelmiş geçmiş dahiler arasında birinci sıraya oturturum Arşimeti (MÖ 287 - MÖ 212).   Sicilya-Sirakuza da yaşamış. Ünlü bir astronom olan Hetophoras'ın oğlu olarak dünyaya gelmiş ve iskenderiye’de, Euklid'den (Beşinci postulasına hayranımdır. Belki bunun için ayrı bir makale yazarım) ders almış, onun büyük bir hayranı olmuş.
Bu arada Konon, Dositheos ve Eratosthenes ile arkadaş olmuş ve daha sonra da onlarla mektuplaşmıştır.

Matematikçi, mühendis, astronom, fizikçi ve filozof olan Arşimet, Romalı general Claudius Marcellus Sirakuza’yı almaya kalktığında, Romalıların ummadıkları mekanik düzeneklerle Roma gemilerine verdiği hasar, palangalarla yukarı çıkartılan çok ağır taşlar ve Arşimet'in tasarladığı mancınıklarla çok uzaklara atılmalarıyla yaptığı savunma; hala değişik üniversitelerin deneysel tarih çalışmaları kapsamında başaramadıkları ve efsane olarak nitelendirilmeye çalışılan aynalarla güneş ışıklarını kullanarak roma gemilerini yakma gibi yöntemlerle Romalılara kök söktürmüştür. Yine de MÖ 212’de Sirakuza, Romalılar tarafından sıkı bir kuşatmaya maruz kalmış ve fethedilmiştir.

Birleşik makaralar, sonsuz vidalar, hidrostatik vidalar, statik ve özellikle hidrostatik alanındaki buluşları ve katkıları, Pi sayısını o çağda daha kesin belirlemesi, kürenin hacim ve yüzeyini hesaplamaları, konik cisimlerin hacim ve yüzey hesaplamaları ile ilgili çalışmaları onun diferansiyel ve integralin geliştirilmesinde de öncülük yapmıştır ve bunların temellerini atmıştır.

Aynı anda Sirakuza kralı Hieron'un yakın akrabasıdır Arşimet. Yani kral aslında Arşimet gibi bir danışmanı olduğu için çok şanslıdır.

Hieron tapınağa konmak üzere som altından bir taç siparişi verir. Taç yapılır gelir ama kralın içine bir kurt düşer: " Ya sarraf altının bir kısmını çalmış, yerine bakır veya gümüş karıştırarak aynı gramajı tutturmuşsa..."

Arşimet’i çağırıp sorunu açtığında:

- Arşimet: " Kolay kralım, düşündüğün şeye bak. Tacı eritir ve küp halinde bir külçe haline getiririz. Altının özkütlesi belli. Hacminden, taç som altından mı, katkı var mı size şak diye hesaplayıp söyleyebilirim "

- Hieron: " Arşimet, sen benimle dalga mı geçiyorsun. Tacı erittikten sonra sana bunu şak diye ben de hesaplar söylerim. Ya taç gerçekten som altındansa... Bunu yaptırmak için sarrafa hem iyi para verdim, hem de yeni bir siparişle kaybedecek vaktim yok.Seni buraya bunu söylemen için çağırmadım. Hesaplarını taca zarar vermeden yap "

- Arşimet: " Hmmmm. Haklısınız majesteleri. Tacı eritmeden hacmini hesaplamanın bir yolunu bulmalıyım. Bana müsaade! " der ve ayrılır.

Sorun, taca zarar vermeden hacmini hesaplamaya kalmıştır.
Düşün düşün... Arşimet'in bilinçaltı çözüm için kuluçkaya yatmıştır. Bunalan Arşimet antik Yunan’ın meşhur hamamlarına gidip gevşemek ve düşünmeye orada devam etmek ister. Hamamda köleler havuzu silme doldurmuştur. Arşimet havuza girerken taşan suyu bilinçaltı farkeder ve beyin farklı raylarda düşünmeyi sürdürmeye başlar. Havuzda iyice gevşeyen Arşimet' in zihni hala tacın hacmini nasıl hesaplayacağını düşünmekle meşguldür. Elindeki tasla oynarken jeton birden düşer.

-" Heureka " " Evreka, evraka " (Türkçe altyazı: Buldum, buldum) diye çırılçıplak hamamdan fırlar.

Gymnasion'larda çıplak spor yapan Yunanlılar için Arşimet'in çıplaklığı çok da garipsenecek bir durum değildir o çağlarda. Bugün bizler bunu eğlenceli olarak algılıyoruz...

Arşimet’in bulduğu fizik yasası aslında bir yan üründü ve asıl sevinci krala müjdeyi verebilmekti. O aslında tacın hacmini taca zarar vermeden hesaplayabilmenin bir yolunu bulmuştu ve krala müjde vermeye koşuyordu…

" Suda erimeyen bir madde suya sokulduğunda hacmi kadar su taşırır " kuralıydı bulduğu. Sorun çözülmüştü.

- " Kralım çözümü buldum "
- " Nasıl? "
- " Tacın ağırlığı kadar bir altın külçesini, sonrada tacın kendisini silme su dolu bir kaba sokacağız. İkisinin de taşırdığı su miktarı aynı ise sorun yok. Ama taç daha çok su taşırırsa sarraf içine bir şeyler karıştırmıştır demektir "
- " Hmmm... Bravo arşimet. Bu dediğini hemen yapalım " der.

... Ve uyanık sarraf cezalandırılmıştı diye hatırlıyorum.

Taşan sıvının hacmi, sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımı, sıvının kaldırma gücünü veriyordu.

Bu hikaye aynı anda sorunları tanımlama ve problem çözüm stratejileri için de güzel bir örnektir.

Marcellus, Sirakuza' ya girdiğinde askerlerine:

- "Bana derhal Arşimet’i getirin" diye emreder.


Kağıdın zor bulunduğu, papirüs ve perşomenlerin pahalı olduğu o dönemde Arşimet nemli ince kum üzerinde geometri çalışmaları yapıyor, problem çözüyordu. Onca hengamenin ve patırtının içinde kumların üstüne çemberler çizmiş, bir probleme odaklanmıştı yine.

- " Hey Arşimet. Derhal bizimle geliyorsun. Marcellus seni istiyor " der iki asker.
- " Bir dakika birader, Şu problemi çözeyim hemen geliyorum "
- " Sen bizimle dalga mı geçiyorsun? " der askerlerden biri ve ayaklarıyla kumların üzerindeki çemberleri silmeye başlar.
- " Noli turbare circulos meos " (latince) " Dokunmayın çemberlerime " diye bağırarak askerin çizmelerine sarılır Arşimet.

Ama Arşimet'ten iyice canları da yanmış olan Romalı asker kılıcını (Gladio) Arşimet’e saplar ve "Bana sağlam bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım " diyen çok değerli bir bilim adamının yaşamı bir romalı askerin magandalığı ile işte böyle son bulur.

Arşimet’in ölümü benim için hazin ve acı bir hikaye olmuştur hep. Plutarch' a göre mezar taşına - "perì sphaíras kaì kylíndrou" başlıklı yazısında da bu çalışmasına ne kadar önem verdiği ve bu çalışmasıyla ne kadar gurur duyduğu yansımıştır - küre ve silindir resmi nakşedilmesini vasiyet etmiştir.

Ne zaman acilde, ambulansta ya da hastanede görevi başında bir doktor darp edilse, ne zaman değerli bir bilim adamının bir tinerci tarafından katledilebilme olasılığı endişesi aklıma gelse, hep Arşimet’in hazin sonu gelir aklıma...

Tarih artık en azından bu şekilde tekerrür etmemeli.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder