5 Ocak 2014 Pazar

Süper Dadı




Çocuğunuza bir dadı arıyorsunuz. Size başvuranlar arasından ve referansı iyi olanlar içinden, en neşeli olanı mı, en deneyimli olanı mı, yoksa anadili Fransızca olanı mı seçerdiniz? Ya da üniversite bitirmiş, hatta doktora yapmış birini mi? 

Orta sınıf sayılabilecek ailelerin, kısa bir süreliğine çalışan annelerin, çocuklarına yarı zamanlı (Part time) bakacak bakıcı ararken kullandıklar kriterler, bunlar değildir kuşkusuz.

Ama Amerika'nın, kremanın kreması zenginlerinin çocuklarına özel bakıcı ararken, aradıkları özellikler nelerdir dersiniz?
Bu ultra zengin kesime hizmet veren süper dadıların kazancının, bir çocuk uzmanı doktorun kazancını geçtiğini biliyor musunuz?

Bu elit dadıların, Amerika’da “Super Nanny“ diye anılan özel çocuk bakıcılarının kazançları oldukça yüksek. Sözgelimi, New York un süper dadılarından birisi, yıllık 180.000 dolar, ayrıca Noel ödeneği ve Central Park West’te aylık kirası 3.000 dolar olan 3+1 dairelerden istiyor.

Saati 5 dolarlık, bu işi yarı zamanlı (part time) olarak yapan bir öğrenci kız da bulabilirsiniz, ya da normal piyasa fiyatı saatte 15-20 dolar olan bir dadı da tutabilirsiniz elbette. Peki, bu süper dadıların ücretini bu kadar yüksek yapan onların hangi özellikleri acaba?

New York'un zenginleri için bahçıvan, şoför, hizmetçi, dadı vs. gibi özel hizmetli ayarlamakta uzmanlaşmış bir ajans olan ‘Agentur Pavillon‘, bu süper dadılara da aracılık etmekte. Ajans başkanı olan Cliff Greenhouse’a göre, bu süper dadıların kendilerine ait bir özel hayatları olamıyor. Greenhouse, "Dadılar tüm zamanlarını anlaşma sürelerince bu ailelere vakfetmiş durumdalar. Özel jetlerle dünyanın en pahalı tatil yörelerini ailelerle gezmek, hadi dendiğinde hazır olmak zorundalar. Aileler 'dadımızın kendi planları var, yerine kimi buluruz' kaygısı taşımadan, işlerini kendilerine göre planlayabiliyorlar. Elbette bunun da bir bedeli olacak" diyor.

Pavillon’un ikinci başkanı Seth Norman Greenberg’e göre ise, süper dadıların fiyatı, akıcı bir Fransızcaları varsa, özellikle son dönemde, akıcı bir mandarince’leri varsa (Çince), dört çeşit yemeği rahatlıkla pişirip aradan çıkartabiliyorlarsa, son zamanların trendi makrobiotik aşçılık sanatları da varsa, ata binebiliyor ve at bakımından anlıyorlarsa daha da artabiliyormuş. Ayrıca sanat eserleri koleksiyonunu düzenleyip yönetebilen, 12 metrelik bir yatı kullanabilen dadılar da varmış. Ailecek bir arada olabilmek, dadılarıyla birlikte başkalarına ihtiyaç duymadan işlerini görebilmek, mobil olabilmek, zenginler için önemliymiş.

Özellikle yeni zenginlerin değer verdikleri bir konu da, çocuklarının diğer zenginlerin çocuklarıyla buluşup, kaynaşmaları, onlarla iyi vakit geçirmeleriymiş. İleride işe yarayabilecek dostlukların temelini daha şimdiden atmak gerek diye düşünüyor olmalılar. Dolayısıyla diğer zenginlerin yanında çalışan dadı arkadaşlarıyla bu buluşmaları ayarlayabilen, diğer zengin çocuklarıyla ve dadılarıyla da iyi ilişkiler kurabilen dadıların fiyatı daha da artıyormuş. Burada ‘Pavillon‘ da devreye girip, aracılık ettiği elemanları muhtemelen birbirleriyle tanıştırıp, kaynaştırarak, bu tür buluşmaları organize etmede devreye girerek aracılık ettiği dadıların değerini daha da arttırıyordur. Bu sektörde bu önemli bir püf noktası olmalı.

Ayrıca dadıların güzelliği de zenginler için artı puanlar arasındaymış. Bakımlı ve çekici olan bir dadının çocuklarına beden dili olarak da özgüven aktarmada, çocukların önünde model olabilecek bir idol oluşturarak beden dili, davranış, zarafet vs. ile de aktarımda bulunabileceklerini düşünüyorlarmış. Yani salt statü sembolü olarak değil, oldukça işlevsel.

Dadıların ücreti, ancak denedikten sonra ederine karar verebileceğiniz cinsten bir fiyatlandırmaya tabidir. Tatlı yerken de sadece maliyetine bakmazsınız. Damak zevkiniz için ödersiniz ve önemli olan ustalıktır. Ya da şarabın tadına baktıktan sonra ederine karar verebilirsiniz, şarap tatmaktan anlıyorsanız tabi. Bir dadının değerini de asla denemeden önce bilemezsiniz. Ucuz şarabı denemek istemeyeceğiniz gibi, saati 5 dolar olan bir dadıyı da denemezsiniz.

Güvendiğiniz, isim yapmış bir ajansın aracılığını kabul eder, referanslarına bakar, çocuğunuzla iletişimine bakarak seçersiniz, size önerilenlerin içinden. Üstelik öyle birkaç günde bir kanıya varmanız da pek mümkün olmayabilir. Farkı ve değerini uzun süreli bir deneyimden sonra takdir edebilirsiniz.

Sadece fiyatına bakıp karar vermek yanıltıcı olabilir elbette. Ama iki kat fiyat ödediğinizde elde edeceğiniz verimin de iki kat olması umuduyla ya da sadece hata yapma olasılığınızı azaltmak için, ajansınıza güvenir ve fiyatın yüksekliğine bakarak dadının bu fiyatı hak etmesi umuduyla razı olabilirsiniz kuşkusuz. Hele fiyat, sizin için çok da önemli değilse.

Columbia Üniversitesinden aile araştırmacısı olan Bayan Jeanne Brooks-Gunn, dadıların çocuklar üzerine etkileri konusunda yapılmış elle tutulur bir bilimsel araştırma olmadığını söylüyor. Ücretleri çoğunlukla vergi dışı kaçak ödenen dadılara ve onları işe alan ailelere sorular sorup, araştırma yapmak oldukça zormuş. Ayrıca araştırmalar daha çok problem çocuklar üzerine odaklanmış durumdaymış ve dadı çalıştıran aileler genellikle bu kategorilerde değillermiş.
Kendisi dadı seçiminde hangi kriterleri uyguluyor sorusuna verdiği yanıt şöyle: Bayan Jeanne'nin kendisi çocuğuna bir dadı aradığında, oğlunun elinden tutup onun o anki duygusal moduna uygun davranabilen, oğlunun en iyi iletişim kurduğunu düşündüğü dadıyı seçermiş.

Bizde de ne zenginler var... Acaba onlar da profesyonel dadı çalıştırıyorlar mıdır dersiniz? Bizdeki süper dadılar hangi kriterlere göre seçiliyordur? Ne kadar ücret alıyorlardır?

Bizler ülkemizde daha 0–3 yaş eğitimini konuşmazken, okul öncesi eğitimi daha yeni yeni oturtmaya çalışırken, bir de böyle bir piyasanın olduğunu ve bu piyasanın koşullarını konuşup irdeleyelim istedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder