Babil Kulesi (İbranice מגדל בבל Migdal Bavel),Tevrat'ta,Kur'an da ve dünyanın birçok bölgesinde yerel efsanelerde bahsi geçen, Tanrı'ya ulaşmak için inşa edilen kule. Akadçabāb-ilû sözcüğü Tanrı'nın kapısı demektir. Eski Ahit'te Babil sözcüğü Babel şeklindedir. Bu sözcük İbranice Bavel kelimesinden gelir ve "kargaşa, karışıklık" şeklinde açıklanır. Nuh'un oğulları Büyük Tufan'dan sonra Sinar (Sümer)'da yerleşmiş, burada bir şehir ve göklere yükselen bir kule yapmak istemişlerdir. Efsaneye göre tanrı kendisine ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine kızar ve o zamana kadar aynı dili konuşmakta olan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engeller.
Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi bir 'Türk Çeviri Kurumu' kurulabilir.
Almanca bir tıp kitabını açın, tıbbi terimleri almanca
olarak, yanında da genelde sadece bir kez parantez içinde latince/grekçe olarak
verirler. Ondan sonra hep almancasını okursunuz. Her terimin almancası
(T)üretilmiş. Anatomi için bu en ufak bir doku parçasına kadar geçerlidir.
Latince/grekçe kökenli kelimeler almancalaştırılmış olarak dillerine girmişse
devam ettirilir.
Eskiden ülkemizde bir dönem yabancı dil öğrenimini teşvik amacıyla yabancı dil bilenlere bir yabancı dil tazminatı veriliyordu ama dil bilenler atıl kalıp bir artı değer üretmiyorlardı. Dil bilenler, bu dili kullanabilecekleri uygun yerlerde çalıştırılmıyorlardı. Yabancı diline göre doktorlar turizm bölgelerinde görevlendirilmiyorlardı söz gelimi.
Türk dil kurumuyla koordine çalışacak bir Çeviri Kurumu yabancı sözcüklerin gelişigüzel türkçemize girmesine izin vermeyebilir. Çevirmenine göre farklı sözcükler (t)üretilmez. Oluşturulacak sözlüklerle son derece zor olan edebi, felsefi ve teknik çevirilerde de standardizasyon sağlanabilir ve kullanıldıkça da bu sözcükler dilimize yerleşir, oturur.
Gerekirse bir siteden bu yabancı sözcüklerin etimolojisi de (Kökleri de araştırılarak) göz önüne alınarak türkçe karşılıklar önerilebilir gerekçeleriyle.
Örneğin yabancı dil bilen doktorlar, bildikleri dillerde yabancı yayınları takip edip çeviri yapsalar. Bakanlığımız da bu yayınların telif haklarını karşılasa. Bir sitede hekimler şifreleriyle girip (Abone) bu yayınları takip edebilseler. İngilizce dışında da periodik yayınlar var. Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça, Japonca, hintçe......
Bakanlık bünyesinde bir çeviri merkezi bu işi koordine edebilir. Diğer meslekler için de bu proje geliştirilebilir ve genişletilebilir. İtalyanca bilen mimarlar, Almanca bilen makina mühendisleri.....
Türk dil kurumu, Türk Tarih kurumu gibi bir Türk Çeviri Kurumu kurulabilir. Standart bir Türkçeyle adam gibi çeviri yapılıp editlenebilir, denetlenebilir. Bu proje tüm bilimsel alanlara yaygınlaştırılabilir. Herkes İngilizce bilmek, diğer dilleri de bilmek zorunda kalmaz. Araştırma yapan önde gelen ülkelerdeki periyodik yayınlar da, önemli kitaplarda türkçeye kazandırılmış ve okuyucusu/ilgilisi ile buluşturulmuş olur.
Örneğin almancadan belli bir derginin belli bölümlerini sürekli çeviren bir hekim olsun. Bakanlıkta yabancı dil tazminatı yerine bu kişiye sayfa başına ücret ödesin, tıp sitesinde bu dergiler, güncel olarak tıp camiasına sunulsun. Maliyeti devletin altından kalkamayacağı bir meblağ olmaz kesinlikle.
Bu tür işler özel sektör girişimcilerini beklememeli. Onlar için bu tür işler çok kazançlı olmayabilir. Devlet bu işlere el atmalı kanaatindeyim.
Türk bilim insanları ve teknisyenler, öğrenciler bu bilgilerden ve oluşacak arşivlerden yararlanır, bir çok yabancı sözcük te daha baştan Türkçede yer bulamazdı.
Bu projenin ülkemiz gelişimine muazzam bir katkı sağlayacağından hiç şüphe yok.
Eskiden ülkemizde bir dönem yabancı dil öğrenimini teşvik amacıyla yabancı dil bilenlere bir yabancı dil tazminatı veriliyordu ama dil bilenler atıl kalıp bir artı değer üretmiyorlardı. Dil bilenler, bu dili kullanabilecekleri uygun yerlerde çalıştırılmıyorlardı. Yabancı diline göre doktorlar turizm bölgelerinde görevlendirilmiyorlardı söz gelimi.
Türk dil kurumuyla koordine çalışacak bir Çeviri Kurumu yabancı sözcüklerin gelişigüzel türkçemize girmesine izin vermeyebilir. Çevirmenine göre farklı sözcükler (t)üretilmez. Oluşturulacak sözlüklerle son derece zor olan edebi, felsefi ve teknik çevirilerde de standardizasyon sağlanabilir ve kullanıldıkça da bu sözcükler dilimize yerleşir, oturur.
Gerekirse bir siteden bu yabancı sözcüklerin etimolojisi de (Kökleri de araştırılarak) göz önüne alınarak türkçe karşılıklar önerilebilir gerekçeleriyle.
Örneğin yabancı dil bilen doktorlar, bildikleri dillerde yabancı yayınları takip edip çeviri yapsalar. Bakanlığımız da bu yayınların telif haklarını karşılasa. Bir sitede hekimler şifreleriyle girip (Abone) bu yayınları takip edebilseler. İngilizce dışında da periodik yayınlar var. Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça, Japonca, hintçe......
Bakanlık bünyesinde bir çeviri merkezi bu işi koordine edebilir. Diğer meslekler için de bu proje geliştirilebilir ve genişletilebilir. İtalyanca bilen mimarlar, Almanca bilen makina mühendisleri.....
Türk dil kurumu, Türk Tarih kurumu gibi bir Türk Çeviri Kurumu kurulabilir. Standart bir Türkçeyle adam gibi çeviri yapılıp editlenebilir, denetlenebilir. Bu proje tüm bilimsel alanlara yaygınlaştırılabilir. Herkes İngilizce bilmek, diğer dilleri de bilmek zorunda kalmaz. Araştırma yapan önde gelen ülkelerdeki periyodik yayınlar da, önemli kitaplarda türkçeye kazandırılmış ve okuyucusu/ilgilisi ile buluşturulmuş olur.
Örneğin almancadan belli bir derginin belli bölümlerini sürekli çeviren bir hekim olsun. Bakanlıkta yabancı dil tazminatı yerine bu kişiye sayfa başına ücret ödesin, tıp sitesinde bu dergiler, güncel olarak tıp camiasına sunulsun. Maliyeti devletin altından kalkamayacağı bir meblağ olmaz kesinlikle.
Bu tür işler özel sektör girişimcilerini beklememeli. Onlar için bu tür işler çok kazançlı olmayabilir. Devlet bu işlere el atmalı kanaatindeyim.
Türk bilim insanları ve teknisyenler, öğrenciler bu bilgilerden ve oluşacak arşivlerden yararlanır, bir çok yabancı sözcük te daha baştan Türkçede yer bulamazdı.
Bu projenin ülkemiz gelişimine muazzam bir katkı sağlayacağından hiç şüphe yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder