5 Ocak 2014 Pazar

İlk yardım





Bir yemekte, çok zengin birinin boğazına yediği tavuk kemiği takılır. Boğulmak üzeredir. Orada bulunan bir doktor müdahale eder.
Bir manevra ile adamın boğazına takılan yemeğin çıkmasını ve nefes almasını sağlar. Zengin adam cebinden çek defterini çıkartır, eline kalemi alır;

- " Bunun altında kalamam. Bana ücretinizi söyleyin doktor bey " der.

Doktor, " Demin lokma boğazınızdayken aklınızdan geçenin yarısına razıyım " diye cevap verir… ? ;))

Düşünün, ilk yardıma ihtiyacınız olduğunda etrafınızda ilk yardım bilen birilerinin bulunmasını istemez misiniz?

İlkyardım her an ve her yerde hepimize lazım olabilir. İlkyardımda bulunmak için sağlık profesyoneli olmaya gerek yoktur. Herkesin ilkyardımı bilmesi gerekir.
Bir kaza ya da hayatı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek için, ilaç kullanılmadan yapılan uygulamalara ilkyardım denir.

Peki sizce doğru ilkyardım yapılmasının değeri nedir?

Kendinizi bir yoklayın: Babanız kalp krizi geçiriyor olsa ne yapacağınızı biliyor musunuz? Eşinizin boğazına lokması takılsa veya arkadaşınızın burnu kanasa ne yaparsınız?  Yolda epilepsi (Sara nöbeti) geçiren birisine nasıl yaklaşırsınız. Bir yaralı araçtan nasıl çıkartılmalı...

Kendinizi yeterli hissediyorsanız mesele yok. Ya bu ilk yardıma ihtiyacı olan siz olursanız? Çevrenizdeki insanları yeterli buluyor musunuz?

Yani ilkyardım yapmak için sağlık profesyoneli olmak gerekmez. İlkyardım gerektiren durumlar çok sıktır ülkemizde... Ama şaşırtıcı olarak da bir o kadar hazırlıksızızdır genelde.

İlkyardım bir kaza anında ya da hayatı tehlikeye düşüren durumlarda uygulanır. Bu durumlarda nasıl davranılması gerektiği sade vatandaşlar bir yana, ülkemizde itfaiye, sivil savunma, emniyet, eğitim, ulaşım, sanayi alanlarında profesyonel olarak çalışan insanlar dahi yeterince bilmemektedir.

Az sayıda insanımızın katıldığı ilkyardım kursları ise nitelik olarak çoğu kez yetersiz kalmaktadır.

Sürücü kursları, görsel ve yazılı basın aracılığıyla geniş kesimlere ulaşan ilkyardıma ilişkin çeşitli mesajlar ise anlamlı yararlar sağlamak bir yana, pek çok trajikomik örnek olaylarla sonuçlanmaktadır.

Sudan çıkartılmış boğulma tehlikesi geçiren bir insana ne yapılıyor plajlarımızda? Bunların istatistiği varsa da ben bilmiyorum. Ama sizlerde herhalde ülkemizde bu sayıların çok iyi olmadığını kabul edersiniz.

İlkyardım milli eğitim müfredatında yer almalı, lise bitene kadar belli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Sürücü kurslarında verilen ilk yardım kursları, profesyonel kurslarda maketlerle, uygulamalı, görsel yöntemlerle desteklenen 1 haftalık kurslarla verilmeli, hatta bu kurslar her iki yılda bir hafta sonlarına sığacak şekilde hatırlatma kursları olarak tekrarlanmalıdır.
Bu kurslardan alınan sertifikalarla ehliyete başvurulabilmeli, 2 yılda birde bu sertifikalarla ehliyetlerin süresi uzatılmalı, vizelenmelidir. Avrupa’da bu işi kızılhaç çok iyi organize etmiş ve bu şekilde de uygulanmaktadır.

2 yılda bir hafta sonunuzu kursla geçirebilirsiniz ama Allah lazım etmesin, bir sevdiğinize yardımcı olabildiğinizde, her şeye değer olduğunu kabul etmelisiniz.

İlk yardıma ihtiyacınız olduğunda, bunun değeri sizce ne kadardır?

Hepinize sağlıklı günler dileklerimle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder