Ünlü bir ağaç tırmanıcısı varmış. Gençleri ağaca tırmanmak ve uçlarını
budamak konusunda eğitirmiş.
Gençlerden biri tepelerde dalları kesmeye çalışırken
hiç sesini çıkarmadan onları seyredermiş. Öğrencileri kesim işini bitirip aşağı
inerken, aşağı atlayabileceği yüksekliğe indiğinde ise dikkatli olması için
uyarılarda bulunurmuş.
- " Ustam, adamlar yukarıda tehlikeli yükseklikteyken gıkınızı çıkarmıyorsunuz da, neredeyse aşağı kendisi atlasa bir şey olmayacak yüksekliğe indiğinde uyarılarda bulunmaya başlıyorsunuz. Neden? " diye sormuş, ustanın eğitimini nefesini tutarak seyreden biri.
Usta gülümseyerek yanıtlamış: " Baş döndürücü yüksekliklerde zaten yeterince korkusu var ve dikkat ediyor, benim uyarmama gerek yok. Oysa kendini neredeyse emniyette hissettiği alçak dallara geldiğinde, kendine güveni artar ve hata yapıp dikkatsizlikten canı yanabilir."
İş kazaları ile ilgili bir istatistiğin değerlendirmesini okumuştum. En çok kazaların pazartesi sabah ilk iki saat ile cuma akşamı son iki saatte olduğu sonucuna varılmıştı.
İş kazalarına uyarlanabilecek bu yaklaşımı, pazarlık süreçlerine, flörte, iş başvurularına, sınavlara… vb. de uygulamak mümkündür.
Pazarlığı bitirmek üzereyken işi rakibin kapması, evlilik hazırlıkları yapmayı düşünürken ilişkinin bitmesi. Kitapçıkta çözülen soruların sınav kağıdına toptan geçirilirken soru kaydırılması. Uzun bir yolculuktan sonra tam hedefe varmak üzereyken yapılan kazalar...
- " Ustam, adamlar yukarıda tehlikeli yükseklikteyken gıkınızı çıkarmıyorsunuz da, neredeyse aşağı kendisi atlasa bir şey olmayacak yüksekliğe indiğinde uyarılarda bulunmaya başlıyorsunuz. Neden? " diye sormuş, ustanın eğitimini nefesini tutarak seyreden biri.
Usta gülümseyerek yanıtlamış: " Baş döndürücü yüksekliklerde zaten yeterince korkusu var ve dikkat ediyor, benim uyarmama gerek yok. Oysa kendini neredeyse emniyette hissettiği alçak dallara geldiğinde, kendine güveni artar ve hata yapıp dikkatsizlikten canı yanabilir."
İş kazaları ile ilgili bir istatistiğin değerlendirmesini okumuştum. En çok kazaların pazartesi sabah ilk iki saat ile cuma akşamı son iki saatte olduğu sonucuna varılmıştı.
İş kazalarına uyarlanabilecek bu yaklaşımı, pazarlık süreçlerine, flörte, iş başvurularına, sınavlara… vb. de uygulamak mümkündür.
Pazarlığı bitirmek üzereyken işi rakibin kapması, evlilik hazırlıkları yapmayı düşünürken ilişkinin bitmesi. Kitapçıkta çözülen soruların sınav kağıdına toptan geçirilirken soru kaydırılması. Uzun bir yolculuktan sonra tam hedefe varmak üzereyken yapılan kazalar...
İskambil evi yaparken, tam son kartı yerine koymak üzereyken yaptığınız evin yıkılması...
Bireysel kazalarda olduğu gibi bu yaklaşım, örneğin büyük çaplı şirket yapılandırmaları ya da yeniden yapılandırmaları gibi dönüşümlerde de geçerlidir.
Dönüşümlerde ve yeniden yapılanmalarda da motivasyon tam ve insanlar istekliyken, ilk başarı sonuçlarını almaya başladıktan sonra, "Tamam, bu iş oldu. Başardık " duygusuna kapılıp rehavete düşünce, sistemin çökmesi ve başarısızlık umulmadık şekilde gelebilir.
Sonuna kadar işin ucunu bırakmamak ve sürekli yapılabilecek ufak tefek iyileştirmeler konusunda uyanık olmak gerekir. Gevşek davranıp başarıyı erken kutlamanın bedeli çok ağır olabilir. Bu aşamada yapılan hatalardan dolayı dönüşümden sonrası sıklıkla dönüşümden öncesini aratır...
Tüm işlerinizin sonuna kadar yolunda gitmesi dileği ile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder