Yılda yaklaşık 500 bin aracın yollara çıktığı, yaklaşık bir milyon kişinin sürücü belgesi (Ehliyet) aldığı bir ülkede yaşıyoruz. Son on yılda kaza sayısı yaklaşık iki katına çıkmış.
Fransa da ülkemizden dört kat daha fazla araç sayısı
varken trafik kazalarının 3 kat az olması, ve benzer karşılaştırmaları google
üzerinden diğer gelişmiş ülkelerle yaptığınızda sonuçlar son derece çarpıcı.
Depremlerden, terör ve savaştan daha çok insanımızı trafik kazalarında
kaybediyoruz. Trafik kazaları yüzünden hasar görmüş ve artık geri kalan
hayatını özürlü olarak tamamlayacak vatandaşlarımızın sayısında korkunç bir
artış var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Maddi, manevi kayıplarımız inanılmaz
derecede yüksek.
Araç sayısının nüfusa göre oranı, her bin metrekareye düşen yol oranı vs. gibi bir çok parametreye göre diğer ülkelerle karşılaştırmalar yapmak mümkün.
Kaza ve ölüm oranlarının azaltılması için ülke içinde hava taşımacılığının geliştirilmesi, deniz yoluyla ulaşımın arttırılması ve en önemlisi demir yolu taşımacılığının geliştirilmesi, karayolları standartlarının arttırılması gibi bir çok önlemin alınmasını önermek ve tartışmak mümkün kuşkusuz.
Uzun vadeli ve büyük finansal yatırımlar, yeni yasal düzenlemeler ve sağlam bir vizyona bağlı ayrıntılı planlamalar gerektiren bu önlemlerin yanı sıra, kazalarda sebep olarak gösterebileceğimiz insan faktörü kuşkusuz en önemli faktördür.
Trafikte davranış kalıplarımız, kendimizle olan iç iletişimimiz ve trafikte birbirimizle olan iletişimimiz önemlidir. Belki de bu kazaların çok çok büyük bir kısmını iletişim kazası olarak tanımlamak mümkündür.
Acaba Pareto İlkelerini trafiğe de uyarlayabilir miyiz?
- Kazaların en sık olduğu % 20 nokta düzenlenirse bu kazaların % 80 i azaltılabilir mi?
- Ölümcül kazaların sebepleri analiz edilip, bunların en önemli % 20 si önlenmeye çalışılsa, ölümcül kazalar % 80 azalır mı?
- Kazalara sebep olan davranış biçimlerimiz analiz edilse ve kazalara sebep olan en sık % 20 davranış biçimimizi değiştirmeye çalışsak, kazalar % 80 azalır mı?
Soruları uzatabiliriz. (Aklınıza gelenleri de face te Pareto ilkeleri sayfamda paylaşır ve tartışırsanız sevinirim)
Belki de bu kadar kolay değildir. Hele davranış değişikliği sağlamak. Mesleğimden biliyorum. İnsanlar kilo vermekte, sigarayı bırakmakta, gıda tüketiminde tercihlerini değiştirmekte vs. vs. çok zorlanıyorlar.Ama trafik sadece kendimizi değil, başkalarının hayatlarını da etkilediğinden, bireylerin tercihlerine bırakılamayacak kadar önemlidir bu değişiklikleri zorlamak. Sigara yasağında olduğu gibi belki.
En sık kazalara sebebiyet veren davranış kalıpları analiz edilip, TV lerde akılda kalıcı ve eğiticiçok kısa spotlar halinde yayınlansa... Başlangıçta çok sık ve daha uzun ve ayrıntılı... Gittikçe daha kısa hatırlatma spotları olarak daha seyrek ve daha kısa. Yapılan hatalar, sonuçları ve doğru davranış tarzı, nedeni ve sonuçlarıyla hatırlatılsa. (Profesyonel reklamcılık bu konuda çok daha yaratıcı fikirler bulabilir kuşkusuz) Diyelim 3 ay boyunca. Daha sonra da bu davranışlar üzerinde yoğunlaşıp sıkı bir denetim sağlansa.. Mobesa kameraları, trafik kontrolleri, havadan trafik akışı kontrolleri gibi bir çok yöntemle...
Daha sonra istatistiklere tekrar bakılır. % 80 değil, yarısı kadar bile effektif olunsa muazzam kazanımlar olabilir.
Trafik eğitimlerine daha ana sınıflarında akülü arabalarla başlayıp, trafik kurallarının müfredatın bir parçası haline getirilmesi, araç kullanımı konusunda simulasyon eğitimlerinden daha çok yararlanma gibi yöntemler ayrıca tartışılabilir.
Ben burada pareto üzerinde durmak istedim
Araç sayısının nüfusa göre oranı, her bin metrekareye düşen yol oranı vs. gibi bir çok parametreye göre diğer ülkelerle karşılaştırmalar yapmak mümkün.
Kaza ve ölüm oranlarının azaltılması için ülke içinde hava taşımacılığının geliştirilmesi, deniz yoluyla ulaşımın arttırılması ve en önemlisi demir yolu taşımacılığının geliştirilmesi, karayolları standartlarının arttırılması gibi bir çok önlemin alınmasını önermek ve tartışmak mümkün kuşkusuz.
Uzun vadeli ve büyük finansal yatırımlar, yeni yasal düzenlemeler ve sağlam bir vizyona bağlı ayrıntılı planlamalar gerektiren bu önlemlerin yanı sıra, kazalarda sebep olarak gösterebileceğimiz insan faktörü kuşkusuz en önemli faktördür.
Trafikte davranış kalıplarımız, kendimizle olan iç iletişimimiz ve trafikte birbirimizle olan iletişimimiz önemlidir. Belki de bu kazaların çok çok büyük bir kısmını iletişim kazası olarak tanımlamak mümkündür.
Acaba Pareto İlkelerini trafiğe de uyarlayabilir miyiz?
- Kazaların en sık olduğu % 20 nokta düzenlenirse bu kazaların % 80 i azaltılabilir mi?
- Ölümcül kazaların sebepleri analiz edilip, bunların en önemli % 20 si önlenmeye çalışılsa, ölümcül kazalar % 80 azalır mı?
- Kazalara sebep olan davranış biçimlerimiz analiz edilse ve kazalara sebep olan en sık % 20 davranış biçimimizi değiştirmeye çalışsak, kazalar % 80 azalır mı?
Soruları uzatabiliriz. (Aklınıza gelenleri de face te Pareto ilkeleri sayfamda paylaşır ve tartışırsanız sevinirim)
Belki de bu kadar kolay değildir. Hele davranış değişikliği sağlamak. Mesleğimden biliyorum. İnsanlar kilo vermekte, sigarayı bırakmakta, gıda tüketiminde tercihlerini değiştirmekte vs. vs. çok zorlanıyorlar.Ama trafik sadece kendimizi değil, başkalarının hayatlarını da etkilediğinden, bireylerin tercihlerine bırakılamayacak kadar önemlidir bu değişiklikleri zorlamak. Sigara yasağında olduğu gibi belki.
En sık kazalara sebebiyet veren davranış kalıpları analiz edilip, TV lerde akılda kalıcı ve eğiticiçok kısa spotlar halinde yayınlansa... Başlangıçta çok sık ve daha uzun ve ayrıntılı... Gittikçe daha kısa hatırlatma spotları olarak daha seyrek ve daha kısa. Yapılan hatalar, sonuçları ve doğru davranış tarzı, nedeni ve sonuçlarıyla hatırlatılsa. (Profesyonel reklamcılık bu konuda çok daha yaratıcı fikirler bulabilir kuşkusuz) Diyelim 3 ay boyunca. Daha sonra da bu davranışlar üzerinde yoğunlaşıp sıkı bir denetim sağlansa.. Mobesa kameraları, trafik kontrolleri, havadan trafik akışı kontrolleri gibi bir çok yöntemle...
Daha sonra istatistiklere tekrar bakılır. % 80 değil, yarısı kadar bile effektif olunsa muazzam kazanımlar olabilir.
Trafik eğitimlerine daha ana sınıflarında akülü arabalarla başlayıp, trafik kurallarının müfredatın bir parçası haline getirilmesi, araç kullanımı konusunda simulasyon eğitimlerinden daha çok yararlanma gibi yöntemler ayrıca tartışılabilir.
Ben burada pareto üzerinde durmak istedim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder