Watson : " Milyonlarca yıldız görüyorum. Eğer
milyonlarca yıldız varsa.. sadece birkaçı gezegen olsa ve birkaçı da dünya gibi
olabilir. Dünya gibi gezegen varsa yaşam da olabilir "
Holmes :" Watson seni salak! Biri çadırımızı çalmış!... "
Bakmak ve görmek, duymak ve işitmek farklı şeylerdir. Neye odaklandığınız önemlidir. Geçmiş birikiminizin, deneyimlerinizin algıladıklarınızı yorumlamanıza olan etkileri ve algınızın seçiciliği üzerine etkileri vardır.
" Algısız kavram boş, kavramsız algı kördür " der Kant. Yani insan sadece gözleriyle değil beyniyle de görmeyi bilirse... Bazen bir kare resim çok şey anlatır.
Holmes :" Watson seni salak! Biri çadırımızı çalmış!... "
Bakmak ve görmek, duymak ve işitmek farklı şeylerdir. Neye odaklandığınız önemlidir. Geçmiş birikiminizin, deneyimlerinizin algıladıklarınızı yorumlamanıza olan etkileri ve algınızın seçiciliği üzerine etkileri vardır.
" Algısız kavram boş, kavramsız algı kördür " der Kant. Yani insan sadece gözleriyle değil beyniyle de görmeyi bilirse... Bazen bir kare resim çok şey anlatır.
***
Deniz kenarında bir şehir düşünün: Kıyı halka açık.
Araçların giremediği, yayalara ve bisikletlere açık, içinde çocuklar için oyun
alanları ve yetişkinler için dinlenme alanları olan geniiiş bir park. Sonra 2-3
şeritli, geliş-gidişi ayrı geniş bir cadde. Sonra yine bisiklet yolları, yeşil
alanlar. Geniş bahçeli tek katlı evler. Arkadaki sokaktan sonra bahçeli
dubleksler, bir yol ve bahçeli tripleksler. Arkadaki yoldan sonra 4 katlı...5
katlı gittikçe yükselen binalar. denize dik gelen geniş yollar anna caddeye
bağlanıyor. Kısacası belli ki planlı bir kent. Denizden gelen rüzgar kenti
yalıyor. Kentin içi püfür püfür….
Şimdi başka bir kent düşünün: Denize neredeyse sıfır 10 katlı binalar. Geniş yollar denize paralel. Bir arka sokakta sıcaktan kavruluyorsunuz, kent şöyle bir havalanmıyor. Tüm rüzgar ve manzara deniz kıyısındaki yüksek apartmanların tekelinde adeta.
İkinci resme bakarken üzülürsünüz. Görgüsüzlük ve pervasızlık sırıtır. Rant ekonomisine teslim olmuş, plansız, tümör gibi büyüyen bir kent. O kentte yaşayanların edilgenliği, olaylara sadece seyirci kalabilmeleri. Sorunlar ortaya çıktıkça çözümlerin ne denli zor ve pahalıya malolacağı …
Şimdi başka bir kent düşünün: Denize neredeyse sıfır 10 katlı binalar. Geniş yollar denize paralel. Bir arka sokakta sıcaktan kavruluyorsunuz, kent şöyle bir havalanmıyor. Tüm rüzgar ve manzara deniz kıyısındaki yüksek apartmanların tekelinde adeta.
İkinci resme bakarken üzülürsünüz. Görgüsüzlük ve pervasızlık sırıtır. Rant ekonomisine teslim olmuş, plansız, tümör gibi büyüyen bir kent. O kentte yaşayanların edilgenliği, olaylara sadece seyirci kalabilmeleri. Sorunlar ortaya çıktıkça çözümlerin ne denli zor ve pahalıya malolacağı …
***
Sherlock Holmes ve Dr Watson' ın randevuları vardır ve birini beklerler. Watson " 5 dakika gecikti " der, Sherlock Holmes " Saatini ayarlamalısın Watson, 5 dakika ileri gidiyor " der.
" İmkansizlari elediğinde elinde kalan ne kadar mümkün değil gibi gözükse de gerçek olmak zorundadir " düsturunca, gelişmiş endüstri ülkelerinde randevulara tam vaktinde gelinir ve otobüse, tramvaya binerken aracın geciktiğini düşünüyorsanız saatinizin ileri gitmiş olabileceği olasılığını daha önce elimine etmeniz gerekir.
İnsanların sokakta yürüyüş hızları, saatlerine bakma frekansları bile o ülke ve toplum hakkında size bir şeyler söyler.
Sherlock Holmes ve Dr Watson' ın randevuları vardır ve birini beklerler. Watson " 5 dakika gecikti " der, Sherlock Holmes " Saatini ayarlamalısın Watson, 5 dakika ileri gidiyor " der.
" İmkansizlari elediğinde elinde kalan ne kadar mümkün değil gibi gözükse de gerçek olmak zorundadir " düsturunca, gelişmiş endüstri ülkelerinde randevulara tam vaktinde gelinir ve otobüse, tramvaya binerken aracın geciktiğini düşünüyorsanız saatinizin ileri gitmiş olabileceği olasılığını daha önce elimine etmeniz gerekir.
İnsanların sokakta yürüyüş hızları, saatlerine bakma frekansları bile o ülke ve toplum hakkında size bir şeyler söyler.
***
Bir kadının makyajı, bakımlılığı, giyimi, duruşu bile çok şey söyler o toplum hakkında. Yolda kadınlığını unutmuş, iki ayaklı rahime indirgenmiş, kendilerinden hep fedakarlık beklenen insanlar görürseniz bir bakın kıyafetine, duruşuna. Birde o toplumdaki kadının yerine...
Tek karelere ne yorumlar sığıyor aslında değil mi?
Bir grafoloji uzmanı da yazınıza, imzanıza bakarak hakkınızda neler söyleyebiliyor.
Etrafımıza ve aynaya bakarken daha bir dikkat edelim istedim bundan böyle....
Her cep telefonunda bir dijital fotoğraf makinası olan bir çağda yakaladığınız enstanteneler, etrafınıza bu anlayışla da bakarsanız, daha derin anlamlar da taşıyacaktır....
Bir kadının makyajı, bakımlılığı, giyimi, duruşu bile çok şey söyler o toplum hakkında. Yolda kadınlığını unutmuş, iki ayaklı rahime indirgenmiş, kendilerinden hep fedakarlık beklenen insanlar görürseniz bir bakın kıyafetine, duruşuna. Birde o toplumdaki kadının yerine...
Tek karelere ne yorumlar sığıyor aslında değil mi?
Bir grafoloji uzmanı da yazınıza, imzanıza bakarak hakkınızda neler söyleyebiliyor.
Etrafımıza ve aynaya bakarken daha bir dikkat edelim istedim bundan böyle....
Her cep telefonunda bir dijital fotoğraf makinası olan bir çağda yakaladığınız enstanteneler, etrafınıza bu anlayışla da bakarsanız, daha derin anlamlar da taşıyacaktır....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder