5 Ocak 2014 Pazar

Erkek beyni - Kadın beyni





Sadece beynin ağırlığı değil, yapısı da farklıdır kadında ve erkekte.
Yetişkin bir kadının beyni ortalama 1245 gramdır. Yetişkin bir erkeğinki ise ortalama 1375 gram. Eşit kalıpta ve ağırlıkta bir erkekle bir kadının beyinleri karşılaştırılırsa erkek beyni 100 gram daha ağırdır.

Peşin peşin söyleyelim, bu erkeklerin kadınlardan daha zeki oldukları anlamına gelmiyor. Bu değişik alanlardaki yetenek farklılıklarını gösterir. Biri, sözcükleri daha ustalıkla kullanırken, diğerinin aletleri daha mahir kullanması gibi.
Sadece beynin ağırlığı değil, yapısı da farklıdır kadında ve erkekte. Testosteron ve östrojenler sinir hücrelerini de, sinir sisteminin yapısını da etkilemektedirler. Genç erkeklerde Hipotalamus'taki 'regio preoptica' genç kadınlara göre daha büyüktür. Kadınlarda iki beyin yarıküresini (Hemi-yarı /Spher- küre) birbirine bağlayan Corpus Callosum daha kalındır ve iki beyin yarıküresi arasında daha kapsamlı ve iyi bir koordinasyon (Eşgüdüm) sağlar.
Kadın ve erkek beyni farklı çalışmaktadır. Bilim insanları bu farkların doğuştan mı yoksa daha sonra çevresel faktörlerle mi belirlendiği konusunda hala pek emin değiller. Genetik olarak belirlenmiş olan hardware üzerine daha sonra çocuklara verilen isimler, giydirilen kıyafetler, konuşma ve hitap şekilleri, beklentiler, çevredekileri taklit vb. gibi etkenlerle de uygun software in üzerine yüklendiği benzetmesini yapabiliriz.
Erkeler daha saldırgandırlar, daha kabadırlar, uzay ve mekân oryantasyonları daha iyidir. Geometrik ilişkileri bulmakta daha ustadırlar, üç boyutlu bir cisim döndürüldüğünde nasıl bir görünümde olacağını önceden daha iyi öngörürler. Geometrik ilişkiler gibi yönleri de daha iyi değerlendirdiklerinden gidecekleri yeri daha kolay bulur, rotalarını daha iyi saptayabilirler. Matematiksel düşünce biçimleri de daha iyidir. Taş atma, ok atma vs. gibi motor becerileri de daha yüksektir. Kadınların trafikte erkekler kadar uzamsal oryantasyona sahip olmadıklarını, çok daha iyi dilsel yetenekleri olduğunu ve empati yeteneklerinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Algılama hızları daha yüksektir. Cisimler arasındaki fark ve benzerlikleri daha çabuk bulurlar. Sözcükleri daha etkin ve akıcı kullanırlar. Belirli bir sesle başlayan kelimeleri ve kelime içindeki sessiz harfleri bulma gibi testlerde daha başarılıdırlar. Erkekler matematiksel yol ve yöntem bulmakta daha başarılıyken, kadınlar matematiksel işlemleri yapmada daha güvenilirdirler.
Erkekler yön duyguları ile daha kolay yol bulurlar ama, yol bir kez bulunduktan sonra kadınlar yolları, yol boyunca nirengi noktalarını ve işaretleri daha iyi hatırlarlar. Bir eşyanın nereye konulduğunu da kadınlar daha iyi hatırlarlar.
Entellektüel sorunlara yaklaşımları ise her iki cinsin de kendine özgüdür diyebiliriz.
Bu farklar nereden kaynaklanır? Bu farklar genetik midir ve cinslere özgü yetenekler doğuştan mı gelir? Yoksa çevresel etkiler mi kadın ve erkek beyinlerini farklı biçimlendirir?
Bugün bebeklerin daha doğuştan çok farklı beyinlere sahip olduklarını söyleyebiliriz.
Hipotalamus'taki Area Optica genç erkeklerde genç bayanlara göre yaklaşık iki misli daha büyüktür. Pozitron emisyon tomografisi (PET) ile yapılan araştırmalar erkeklerin zihinlerinde bir cismi evirip çevirmek için bir merkezi kullandıklarını ama kadınların aynı iş için beyinlerinde iki merkez kullandıklarını göstermiştir.
Erkek beyni ortalamada yaklaşık %10 daha büyüktür. Ama asimetrik çalışır. Erkekler konuşurken sol beyinleri aktiftir. Kadınlarda ise sağ ve sol beyinler birlikte çalışır. Doğum öncesi dönemde herhangi bir nedenle androjenlere maruz kalan kız çocuklarının beyin gelişimleri erkeklerinkine benzer ve tabiri caizse Erkek Fatmalar gelişir. Bu dönemde androjenlere maruz kalma kalıcı izler bırakır beyinde, oysa daha ileriki dönemlerde aynı olay geri dönüşümlüdür büyük oranlarda.
Döllenmeden 7 hafta sonra testislerde erkeklik hormonları üretilmeye başlar ve bu hormonlar tüm vücuda yayılarak tüm hücreleri etkilerler. Sinir hücreleri ve elbette beyinde bundan etkilenir ve bir erkek beyni gelişir. Beyin hücrelerinin çoğunda 'Aromatase' denen ve hücre içine testesteron girdiğinde hücre düzeyinde defiminizasyon (Dişiliği engelleme) işlemlerini başlatan bir enzim vardır. Yani cinsel farklılıklar sinir hücresi düzeyine kadar uzanır ve sinir hücrelerinin birbirleriyle yapacakları bağlar ve böylece oluşacak algı ve davranış farklılıklarına neden olacak sinirsel devre planları da temelden farklılaşmış olur.
Androjen (Erkeklik hormonları) salınmazsa dişi bir beyin gelişir. Yani anarahmindeki fetus gelişirken, cinsel organları belirleyen hormonlar, beyinde gelişen devre planlarını da etkilerler ve bu aşamada oluşan tüm sinir sistemi, dolayısıyla beyin, artık bir ömür boyu belirlenmiş olur.
Erkeklerde yaklaşık 6 yaşından itibaren beyin asimetrikleşiken, kadınlarda bu simetri bir ömür boyu korunur. Sözgelimi çocukluk çağında dil ile ilgi yeteneklerin bulunduğu sol beyin yarım küresi zedelenirse, sağ yarım küre aynı işlevleri yerine getirecek şekilde gelişir. Bu olay, yani yapının değişebilme özelliğine 'Plastisite' denir ve bu olay kız çocuklarında daha kolay ve hızlı olabilmektedir.
Daha simetrik ve plastisite özelliğine sahip dişi beyni daha az 'Disleksi' (Okuma güçlüğü), 'Afazi' (Konuşma bozukluğu) otizm gibi hastalıklara maruz kalır.
Bu aşamada androjen yetersizliği yaşayan erkekler, bir ömür boyu erkeklere özgü uzamsal düşünme yeteneklerinde kısıtlı kalırlar ve pubertete yapılacak testosteron takviyeleri artık beyindeki bu kısıtlılığı gidermez. Aynı şekilde genetik bir bozukluk sonucu testosterona maruz kalan kızlar ise ileride tipik erkek diyebileceğimiz düşünce tarzları sergilerler.
Son yapılan araştırmalar hormon düzeylerindeki oynamaların beyni etkilediği ve biçimlendirebildiği yönünde bulgular vermişse de, tipik erkek ve dişi beyni bu aşamada gelişir. Corpus Amygdaloideum (Grekçe badem çekirdeği) orta temporal lobda limbik sistemin bir parçası olarak, üst beyin yapılarıyla da direk lifler vasıtasıyla bağlantıları olan 13 alt çekirdekçikten oluşur ve korku' nun oluşmasında, duyguların değerlendirilmesinde ve durumun eski deneyimlerle hızla karşılaştırılarak yeniden tanımlanmasında ve olası tehlike analizlerinde rol alan bir bölgedir. Dışarıdan gelen verileri değerlendirip vegetatif tepkileri düzenler. Her iki amigdala'nın tahribi korkunun kaybolmasına ve yaşamsal değerlendirme ve tepkilerin verilememesine neden olur.
Cinsel dürtüler de önemli derecede burada belirlenir. İğdiş edilen farelerde bu çekirdek dört hafta içinde dişi düzeyine kadar küçülmüş ve testosteron verilen dişilerde ise erkeklerdeki büyüklüğe ulaşıncaya değin büyümüştür.
Uzamsal yetenek gerektiren problem çözme testlerinde kadınlar menses (Adet - dişilik hormonlarının en düşük olduğu dönem) sırasında kadınlar erkeklerle aynı puanları almış, yumurtlama döneminde (Luteal faz - dişilik hormonlarının en yoğun olduğu dönem) ise başarıları anlamlı derecede düşmüştü. Beyindeki sinir ağları ve sinaps yapıları hormonların etkisi altında değişmişti demek....
Biolojik olarak kadın ve erkek, yumurtanın döllenmesinden itibaren farklıdır artık, Bilgisayarın hadware’i gibi karşılaştırmak istersek…
Bazı genler artık cinsiyet hormonlarının üretilmesi ile ilgilidir ve bu hormonlar sadece cinsel organların gelişimini değil, tüm sinir sisteminde, özellikle beyinde oluşacak 'sinir devrelerinin de' gelişimini temelden etkiler.
Son zamanlarda "Neden erkekler dinlemez ve kadınlar arabalarını park edemez "diye özetleyebileceğimiz bir mantığa indirgenmiş kitaplar iyi satmaktadır. Ama araştırma sonuçlarına dayanarak, cinsiyetlere göre her şey zaten genler ve hormonlar tarafından belirlenmiş diyerek kadınlara toplumun biçtiği rolleri savunmak elbette ki safsata olur.
Asıl amaç fizyolojik farklılıklara göre potansiyellerimizi en yüksek düzeyde ve doğru yerde kullanmanın yollarını aramak olmalı. Bu farklılıkların geliştirilmesini, daha verimli ve doğru yerde kullanılmasını, cinsiyetlerin özelliklerine göre eğitim yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayacak veriler elde etmek ve yöntemler geliştirmek önümüzdeki yılların bilimsel çabaları arasında olacaktır kuşkusuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder