5 Ocak 2014 Pazar

Solaklık




İnsanoğlunda da sağlaklık ve solaklık var. Gelin kısaca bu konuya değinelim.
Salyangoz kabuğu koleksiyonu yapan bir arkadaşımdan, salyangoz kabuklarındaki spiralin yönünün hep aynı yönde olduğunu, ters yönde olanların son derece nadir olduğunu ve iyi para ettiğini duyduğumda çok şaşırmıştım.

Her iki yarı yerkürede, ekvatorun her iki tarafında lavobodan su akarken oluşan girdabın yönü birbirine zıttır. Acaba salyangoz kabuklarındaki spiralin yönü de aynı şekilde farklı mı ekvatorun iki yanında?

İnsanoğlunda da sağlaklık ve solaklık var. Gelin kısaca bu konuya değinelim.

Önce tarihteki ünlü solaklardan bazılarına bir göz atalım. Bakalım kimler solakmış...

Michelangelo solaktı, Newton da sol elini kullanırdı. Ludwig van Beethoven (Solaklar için ilk piyano 2001 yılında Leipzig de yapılmış), Jül cezar ('Sendemi Brütüs ' diyen hani. Roma'da solaklara pek iyi gözle bakılmazmış bu arada),Charlie Chaplin ( 1974 yılında İngiltere kraliçesi şövalyelik ünvanı vermişti. Bundan iki yıl önce de onur Oscar' ı almıştı), Marilyn Monroe (Aptal ve sarışın kadın imajını en iyi işleyen oyuncu. Aslında sarışın olmadığı söylenir).

Jimi Hendrix (Solak müzisyen, gitar çalmada devrim yaratmış. Babası sağlaklığa zorlamış), Martina Navratilova (Efsane tenis oyuncusu), Kraliçe 2. Elizabeth (Solaklığı annesinden almış, torunu prens William da solaktır), Neil Amstrong, Büyük İskender, Fred astair, David Bowie, Marie Curie, Winston Churchill, Fidel Castro, Bill Gates, Clark Gable, Greta Garbo, Mahatma Ghandi, Angelina Jolie, Franz Kafka, Franz Kafka, Diego Maradona, Wolfgang Amadeus Mozart, Bruce Willis, Oprah Winfrey, Julia Roberts, Bruce Willis, Oprah Winfrey, Pablo Picasso, Brad Pitt, Napoleon Bonaparte, Isaac Newton, Friedrich Nietzsche, Robert De Niro, Kim Novak ve II. Ramses.
......

Tarihteki solakların listesi uzundur.

Yıllarca solaklar sanki istisna olarak algılandı.

Yaratıcı, sanatçı olabilirlerdi... Ama sakardılar.

Oysa bugün biliyoruz ki, sağlak ya da solak oluşumuz doğuştan gelir ve nasıl gelişeceğimiz ise sosyalizasyonumuzla, toplumdaki bakış açısı ve eğitimimizle ilgilidir.

Arkeolojik bulgulara bakarak, taş devrinde kullanılan mızrak ve baltalardan yola çıkarak, o zamanlar günümüzden daha çok solak varmış diyebiliriz.

Sağlaklık, solaklık olayına doğada da rastlarız; Tropik kıyılarda yaşayan yengeçlerin bir taraflarındaki kıskaçlar daha büyük, diğer taraflarındaki daha küçüktür örneğin. Serbest doğada yaşayan şempanzelerde de bir elin daha ağırlıklı kullanıldığı saptanmış. Daha çok sol ellerini tercih ettikleri
söylenebilir.

Hayvanlar aleminde sağlaklık ve solaklık dengede gibidir.

İstatistikçilere göre dünya nüfusunun % 10’ u ancak sol elleriyle yazıyor, kesiyor ve civataları sıkıyorlar. Solaklara göre bu oran %25 civarında, toplum zorlamasıyla sağ el kullanımı artıyor. Yaratıcı dallarda ise bu oran neredeyse her üç kişiden biri...

Genetikle de yakın ilgisi var el kullanımının; ana-babanın her ikisi de sağ ellerini kullanıyorlarsa doğan çocuklarının solak olma ihtimali % 2. Eşlerden birinin solak olması durumunda bu oran % 17’ye çıkıyor. Her ikisinin de solak olması durumunda bu oran % 50.

Tek yumurta ikizlerinin yüzde 75’ i aynı anda sağlak ya da solak iken , yüzde 25’ inde ikizlerden biri solakken diğeri sağlaktır. Yani genlerin önemli bir rolü olmakla birlikte, tek belirleyici olan genler değildir.

Sanki sol beyin yarısındaki el kullanımıyla ilgli bölgeyi ve bununla birlikte sağlaklığı geliştiren bir faktör vardır da, bunun yokluğunda el kullanımı ve dil merkezi gelişi güzel beyin yarıkürelerine dağılıyor gibidir. Ama bu konuda henüz kesin birşey yoktur ve bu faktörün ne olduğu araştırılmaya devam etmektedir.

Dil, motor fonksiyonlar ve uzamsal düşünce için beynin farklı merkezleri sorumludur.

Vücudun sol tarafıyla yapılan işler için beynin sağ tarafı sorumludur ve bunun tersi de geçerlidir.

El kullanımından sorumlu merkez de beyinde karşı tarafta, yani sağlaklarda beynin sol tarafında bulunacaktır.

Hemen hemen tüm sağlaklarda konuşma merkezi ağırlıklı olarak sol tarafta bulunur.

Solakların ise üçte ikisinde bu merkez sol taraftadır. Üçte birinin ise yarısında sağ tarafta, diğer yarısında ise beynin her iki tarafını paylaşır.

Bundan çıkan 2 sonuç var:

1- Solaklık sağlaklığın bir simetrik tersi değildir.
2- Ve konuşma merkezi hangi eli ağırlıklı kullandığımızdan bağımsız olarak gelişebilir.

İkincisi kuraldan çok istisnadır aslında.

Bunca araştırma sonucunun yarattığı kafa karışıklığı içinde basit ve mantıklı bir çıkarsamaya varılabildi yine de.

Çünkü artık dil ve el kullanımının beynin aynı tarafında olduğu görüşü ağırlık kazandı.
Bir çok bilim insanı beyindeki merkezlerin evrim süreci içinde birbirleriyle etkileşerek geliştiği kanısında. Beden dilini (Gestik) belirleyen merkez, dilin kaynağı, çıkış noktası olarak
düşünülüyor.

Yani konuşma merkezi beden dilini belirleyen merkezden köken alarak yakın ilişki içinde gelişmiş olmalı ve dolayısı ile birbirlerine beyindeki yerleşimleri de yakın mesafede olmalı.

(Yapılan araştırmalar İletişimde beden dilinin yüzde 60, ses tonunun yüzde 30, kelimelerin ise yüzde 10 önem taşıdığını göstermiştir nitekim).

Bu iki bölgenin yakın ilişkisi nedeniyle, dil merkeziyle el kullanımını belirleyen merkezin sıkı ilişkilerinden dolayı, aynı bölgede olduğunu düşünülüyor. Böylece iletim yolu daha kısa ve dolayısıyla tepki süreleri de daha kısa olacaktır.

Bundan dolayı beyin yarıkürelerindeki iş bölümünden dolayı el değiştirmeye zorlanan çocukların sürekli dikkatlerini toplamada zorlandıklarını ve dilsel sorunlar yaşadıklarını, hatta motor fonksiyonlarla ilgili sorunlar yaşadıklarını açıklamakta mümkün olmaktadır.

El kullanımını belirleyen merkez ile dilsel yetenekleri belirleyen merkezler farklı beyin yarıkürelerinde olacağından, aralarında veri alışverişiyle ilgili tepki süreleri de katedilen yolla orantılı olarak gecikecektir.

Bundan çıkartacağımız sonuç ise; solak çocukları asla sağlak olmaları için zorlamamız gerektiğidir.

Bu rahatsızlıklar sağ el kullananların sol el kullanımına zorlandığı durumlarda da ortaya çıkmaktadır.

2 yaş civarında çocuğun sağlak mı, solak mı olacağı belli olmaya başlar.Bazı çocuklarda bu belirsizlik biraz daha zaman almakla birlikte 4,5 yaş civarında el tercihi artık belli olmalıdır. Her harükarda okul öncesi dönemde, yani yazmak için el kullanımı başlamadan çocuğun el tercihi(sağlaklık, solaklık olayı) açıklığa kavuşmalıdır. Hala belirsizliğini koruyorsa bu konuda profesyonel yardım alınmalıdır.

Ayna yazısı gibi yazmak solaklık belirtisidir örneğin. Da vinci de bu şekilde not tutarmış. Bir çok yetişkin solak resimlere bakarak kullanım kılavuzlarını anlamakta, örneğin şekillere bakarak örgü örmeyi çğrenmekte zorlanmaktadır. (İnternet sayfalarında Türkçe, İngilizce vs. tercihi gibi bird sağlak-solak butonu mu koysak. Ayna simetrisini kullanarak solaklara daha iyi hizmet verilebilir mi acaba, alışırlar mı?)

Sağlaklığa zorlanan çocuklar depressifdir, tırnak yemeye, tekrar yatağını ıslatmaya başlarlar, konuşmada sıkıntı yaşamaya başlarlar, kekelemeye başlayabilirler, dilselsorunlar artar, kendilerini ifade etmekte zorlanırlar, yazı yazmayı ve okumayı öğrenmede gecikebilirler.

Çocuk spontan olarak hangi elini kullanıyorsa ona izin verilmeli, asla sağlaklığa zorlanmamalıdır.

Peki zamanında zorlanmışsak ve şimdi sağ elimizi kullanıyorsak, tekrar solaklığa geçmeye çalışmak anlamlı mıdır?

Elbette hayır. Size acı vermiyor, ince motor hareketlerde sorun yaşamıyor, kısacası hayatınızı çokta etkilemiyorsa, nasıl alıştıysanız artık öyle götürmelisiniz.

Jimmy Hendrix'te solaktı ve meşhur olduktan sonra bile bir solak gitarı alabilecekken, telleri ters takılmış gitarıyla çalmaya devam etti.

Bir de tekrar el değiştirip gerçek doğasına dönmeye çalışanlarda görülen kişilik değişimleri var ki, boşanma davalarına kadar gitmiş, ya da hayatlarında köklü değişimler yaşamışlar.

Günümüzde çalgı aletlerinden, konserve açacağına, bilgisayar klavyesinden,cetvele ve bazı oyuncaklara kadar solaklar için olanı üretilmeyen şey yok gibidir (En azından gelişmiş ülkelerde). Hatta evlendiği kadının solak olduğunu farkettiğinde onu kocanın boşamasına izin veren japon geleneği bile tarihe karışmış durumda. Kısacası solakların işi günümüzde daha kolay.

Bir de belli ki sağlakların isim babalığını yaptıkları bir kavram var: Ambi-dekstri (Ambidextria). (Ambi - Çift taraflı anlamında; Dekster - sağ demek). Her iki elini de mükemmel kullanabilenler için kullanılır. Hani iki tane sağ eli var anlamında. Leonardo da Vinci gibi sözgelimi. Sakarlar için deambisinistria dan bahsedilebilir mi acaba? (Sinister - sol)

Solakların listesine bakınca solaklar daha yaratıcı gelmekle birlikte, solaklardan sağlaklara göre daha fazla 'dahi ' çıktığına dair bir kanıt yoktur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder